Park, Bahçecilik ve Belediye

İsyanımı az da olsa bastırmak amacıyla bir konuya değinmek istiyorum. İçimde patlayacak yoksa.

Malumunuz belediyeler, parklara, bahçelere, kavşaklardaki göbeklere, yol kenarlarına, refüjlere falan çiçek diker bolca. Evet evet mütemadiyen dikerler. “Yahu daha yeni dikmemiş miydi?” dersiniz, kafanız karışır..

Sonra bu çiçekleri yoldan geçenler çalar, canı sıkılan yolar, bir çoğu ezer, kimileri üzerinde piknik yapar; sefil olur giderler.. Fakat bunların dışında sevmediğim bir şey varsa o da belediyelerin parmak kadar çiçekleri kafam kadar itfaiye hortumuyla sulamasıdır.  Bir foşşş ile yerle yeksan olur o güzelim çiçekler. E bre daha iki gün önce binbir emekle dikmediniz mi o binlerce çiçeği?? Ne derdiniz var da sulayıp da yaşatayım dediğiniz canlıları sele kurban veriyorsunuz? Yazık değil mi?

Evet eminim çok zordur o kadar alanı sulamak, bakmak.. Ama ya o elinizdeki koca hortumla sulanabilen bitkiler dikin ya da bir zahmet uygun boy bir hortumla girişin şu olaya. Ne bileyim en azından ucuna duş başlığı gibi bir şey takın. Ağzı burnu yamulan çiçekleri görünce içim acıyor. Zaten iki gün yaşıyor zavallılar, bir de siz dar etmeyin dünyalarını. Sonra ölmüş bu çiçekler deyip yine dikeceksiniz. Azıcık izan, mizan, akıl, fikir..