Nostaljik Reklamlar #1

Merhaba,

Biz bu seri işini çok sevdik. Akşam evde anneanneden kalma eski dergileri inceliyorduk. Dergileri, zamanında birleştirip ciltletmişler, hâlâ sapasağlam duruyorlar öyle. Aldık resimli romanları kucağımıza başladık sayfaları çevirmeye. Yıl 1965-66.. Hey gidi.. Reklamlar acayip, mizah amacı güden karikatürler, espriler vs. günümüze göre bakıldığında bayat kalıyor. Ha ha ha bile diyemeden kalıyorsunuz öyle 🙂

Neyse, en çok dikkatimizi çeken reklamlar oldu. Reklamların konusundan tutun, sloganlarına kadar her aşaması oldukça sıra dışı [Kime göre, neye göre sıradışı? Biz günümüzle kıyaslıyoruz sadece. Yoksa o reklamlar da kendi zamanı içinde değerlendirildiğinde bir sorun yok elbet, yani olmasa gerek, olmamıştır, bilmem ki.. 🙂 ]. İster sosyolojik yönden ele alın, ister ticarî, her biri ayrı malzeme! İşte tam bu anda, “Bizim böyle de bir köşemiz olsun” fikri çıktı ortaya. Kitaplığa bir baktık onlarca cilt dergi. Materyal bol, gözlerimiz ışıldadı 🙂

Bölümümüzün adı “Nostaljik Reklamlar” olsa da, yine bu dergilerde yayınlanmış değişik haber, yazı ve karikatürleri de paylaşmak niyetindeyiz. Eğlenceli olacağını düşünmekle beraber dönemin toplumsal durumunu görmek açısından ilgi çekeceği kanısındayız. Sözü daha fazla uzatmadan ilk bombayı paylaşmak istiyoruz. Bugün olsa çıngar çıkarabilecek, sivil toplum örgütleri tarafından yuhalanacak, ünlülerce kınanacak, diyetisyenlerce topa tutulacak bu reklam dergide tam 4 sayfa yer kaplıyor!!

Markamız: Arçelik

Ürünümüz: Buzdolabı

Sloganımız: Şimdi bir Arçelik buzdolabı alınız… Çocuğunuzla birlikte kilolarınızı artırınız

Bu neeee?!?! Şimdi hepimiz zayıflama derdindeyken, her marka sağlıklı organik beslenme diye bangır bangır bağırırken, buzdolapları sebze ve meyveyi ilk günkü gibi korumaya çalışırken, çocuklarımız obez olmasın, fast food’a hayır derken olaya bakın! 60’larda kilolu olmak modaymış da biz mi bilmiyoruz, o zamanlar kemiklerin, iliklerin dolması sağlık göstergesi miymiş acaba? Ye yıvrım ye aç kalma diyen büyüklerimizin aklını bu reklam mı zehirlemiş?? Hâlâ şaşkınlık içindeyiz.. Arçelik demek yenilik demekmiş cidden, reklamda çığır açmış adamlar!

Buzdolabını satın alan yurdum insanı, 5 ay üst üste yapılacak bir kur’aya katılma hakkı elde edecek. Kazanan talihliler aile efrâdı arasından seçecekleri 10 yaşını geçmemiş bir çocuk ile tartılacak ve kiloları Necdet Tosun‘un kilosuna eşitse Arçelik’ten yüklü miktarda ödül kazanacak.

Hani ödül de “Kazanana 1 milyon dolar veriyoruz” gibi bir şey değil. Resmen matematik formülü söz konusu. Babanın kilosu, çocuğunun kilosunun 5 katının %42,5’i ise.. 😛 Yok yok ayrıntılı hesaplama reklamda güzelce açıklanmış, buyrun siz inceleyin..

Bölümümüzün ilk yazısı böyleydi. Yorumlarınızla yazıları şenlendireceğinizi umuyoruz. Yazıların devamı gelecektir.

Yiyin gâri!



8 thoughts on “Nostaljik Reklamlar #1”

  • Yuuuuuuhh demek istiyorum! Doktor bu ne?? Bir insan evladı da çıkıp şişmanlık sağlığa zarardır diyememiş mi o günlerde? o_O o_O o_O

    Bu arada reklamdaki amca rahmetli Necdet Tosun’a ne kadar benziyor, acaba o mu dememe kalmadan aşağı satırlarda o olduğunu anlamış olduk 🙂 Rahmetli şişmanlığa bağlı rahatsızlıklardan genç sayılabilecek bir yaşta göçüp gitmişti. Oğlu Gürdal daha da erken vefat etti, Allah rahmet eylesin… Allah Erdal Tosun’a uzun ömürler versin. Ailecek tosun, ailecek tiyatrocu, harika insanlar(dı)…

    Bu arada yazı dizisi fikri süper olmuş, çok gülerek okuyacağız 😀 😀 İlk yazı şerefine bir komik reklam da benden gelsin:

    http://hikaruivy.wordpress.com/?attachment_id=2375

    Sloganımız şöyle: “Yağ kaygandır, o halde damarlarımız için iyidir.” Araba mıyız lan biz??

    • @diabloviolette yok artık bu ne !!! şimdi anladım bizim yaşlıların beni görünce neden “kızım küçükken ne iyiydin şimdi neden böyle bozuldun!!!” demelerine 😀 arçelik zehirlemiş tabi onları zamanında 🙂
      @hikaruivy “Araba mıyız lan biz??” ay reklama koptum, bir de kalıp kalıp götürüyor yavrucak 😀 neyseki bizim zamanımızda açık sarı Ona vardı, ailecek uçuyorduk gökyüzüne 😀 😀

      • @makino: hakkaten yav, yazık yavrucağa, çatala takmış tereyağı yerken midesi bulanmıyo mu acaba, öğğk! aaa açık sarı ona, havaya uçuyoduk di mi… ne güzel reklamdı o yav 😀

  • bence durum bir “nuh’un ankara” makarnası kadar vahim değil 🙂

    ama yine de arçelik bunu yaptıysa herkes yapar diyorum. çelik robotu filan güzel şeyler tabi..

  • bir türlü cevap veremedim yazdıklarınıza. hangi saatte nasıl çalıştığım belli olmuyor. bilgisayar başına gelip yorumları onaylayıp yatıyorum çoğu zaman. lütfen kusura bakmayın, ilgilenmiyor sanmayın.

    valla reklamı bulup da okuyunca biz de hayretler içinde kaldık. nasıl olur, olabilir diye. akıl almıyor yahu. işin içinde rahmetli necdet tosun da olunca iyice bir garip geldi.
    hakikaten sulugöz’ün dediğini düşündüm. böyle bir açlık vardı da kampanya mı oldu acaba 😛
    dertleri neydi bilemiyorum cidden. çelik robot kral sayılır yani 🙂

    @hikaruivy yalnız “Yağ kaygandır, o halde damarlarımız için iyidir.” kopukmuş gerçekten. “anneeee bir dilim yağ getirir misiiiiin?, canım ya çekti şöyle kaşık kaşık yesem de bi kendime gelsem” midem bulandı yaa bööğğğyk..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir