Bundoran’a Yolculuk
Letterkenny’den haftasonu gidebileceğimiz yerler belli. Derry-Galway seçeneksizce en sevdiğimiz otobüs Geldiğimiz ilk haftalardan biri.. 2 Mart 2013..
Açıyoruz haritamızı yine, otobüsten indikten sonra yürüyerek gidebileceğimiz mesafede yerlere bakıyoruz.
Letterkenny’den itibaren izliyoruz:
Ballybofey, Stranorlar: Humm küçük bir yer, içinden ırmak geçiyor. Hoş. Devam edelim
Ballyshanon: Burası ilginç gibi. Baraj görüyoruz, barajın ucundan denize açılıyor ırmak. Deniz güneye doğru hafifçe inerken büyük bir sahil görüyoruz. Bundoran merkeze daha yakın. Otobüs duraklarına dönüyoruz. Evet Bundoran’da duruyor.
E hadi sırtlanalım çantaları, gidiyoruz!
Harita, uydu görüntüleri ve güzergâhı o kadar çok inceledik ki “Geldik işte!” deyip indik.
İndiğimiz yerde iki evin arasından gördüğümüz manzara zaten bizi bizden almıştı.
Denize doğru yürümeye başladım.
Annemin küçüklüğüme dair söylediği cümlelerden biri geliyor aklıma. “Seni ne zaman bıraksak ilk yaptığın şey suya doğru gitmek oluyordu.” Yaş olmuş kaç, hâlâ ilk hareketim suya doğru ilerlemek oluyor işte
Ay döngüsü içinde suların gündüz çekildiği bir zamana denk gelmişiz yine. Kocaman sahilde minicik olarak yürümenin keyfi içinde ayak izlerimizi bırakıyoruz her yere.
Herkes köpeğini getirmiş, gezdiriyor, koşturuyor. Deli gibi mutlu hayvancağızlar. Keşke benim de köpeciğim burada olup da koşabilseydi, o da bu kadar geniş alanların keyfini çıkarabilseydi diyorum. Hayır ağlamıyorum, kum kaçtı gözüme!
Yakında denizin altında olacak olan kayalıklara uzanmak çok keyifli.. Enine katman katman halleriyle bu coğrafyanın yer şekilleri olduğunu belli ediyorlar. Sonra da bizi çağırıyorlar, biz de tırmanıp Donegal Körfezi’ni bu kayalıklardan seyrediyoruz. Seni dün bir falezden seyrettim Kuzey Atlantik!
Yol devam ediyor kıyıdan, biz de yoldan devam ediyoruz. Kocaman sahil demiştik ya, işte burası o sahil değil. Büyük plaj burası, Tullan Strand..
Bulunduğum noktadan, plajda olmak mı iyi, orayı bu noktadan görmek mi karar veremiyorum. Bu kararsızlık beynimdeki glikozu sömürmüş olmalı ki acıkıyorum. Yolluklar hazır. Açıyoruz çantaları sörfçüleri karşı piknik yapıyoruz resmen.
– Ne ayıp!
– Hiç de bile! Onlar da bize karşı sörf yapıyor!
– Humm tamam o zaman!
Sörfçülere karşı yiyoruz ama arkamızda da golf oynanıyor. Buncrana’da da benzer bir manzarayla karşılaşmıştık.
– I ıh sokamaz o deliğe, dön dön dalga geliyor!
Vuuu! O zamana dek, okyanustaki minik karaltılar olan sörfçüler birden Hulk’a dönüşüp karizmatik pozlar vermeye başlıyor. Bazılarını dürbünle seyrediyoruz..
Yalnız o da ne! Birden atlılar geliyor! Tanrımm!
– Özgün haftaya atlarımızı da alıp gelelim olur mu?
– Humm olur tabii..
Atlarımızla dört nala koştuktan sonra bir gün de insan gibi yürüyüp koşmaya karar verdik bu sahilde.
Sörf okulları, kuma savaş tekniklerini çizmiş: Arkadaşlar dalga gelince dağılıyoruz, herkes başının çaresine bakacak!
İki farklı grup var o sırada plajda ama bu maviler okulun haşin grubu olsa gerek diye düşündük. Gerçek Kötüler, Scooby Dobieler’e karşı!
Bir de küçük anıt var yol üzerinde. 1944′teki Halifax uçak kazasında ölenlerin anısına. Fairy Bridges’den Tullan Strand’e bakıyor..
Yolda maceracı sörfçülere denk geldik: Şimdi buradan denize atlıyoruz tamam mı?!
Sonra yazın gelip burada denize girip şnorkelle keşif planları yaptık.
Çıkar mıyım? Çıkarım! Ama daha alçak bir yerden deneme yapıyoruz 🙂
Köpüşler sarıyor dört bir yanımı 🙂
Donegal taraftarı bir top! Go Donegal!
Denizin kustukları arasında ilginç şeyler bulma peşinde.. Keşfetmek için bak Asena!
Daha sonraki haftalarda Grange‘ye giderken Bundoran’dan geçtik yine, üzerinde fink attığımız yerler deniz olmuştu. Yine geleceğiz buraya!
“Seni dün bir falezden seyrettim Kuzey Atlantik” Ne güzelmiş!
Gercekten cok keyifli bir seyir oldu.. 🙂
Turkiye’deki denizler ile karsilastirinca gercekten adi gibi kuzey ve buz.
yazın ılık olmasını ümit ediyoruz 🙂
çok etkileyici, nefes kesici.. Fotoğraflara bayıldım.
Çok teşekkür ediyorum 🙂 Bizim için de son derece etkileyici bir gezi oldu Bundoran.