Son Kullanma Tarihi

Geçen gün denizbörülcesi ile son kullanma tarihleri üzerine kısa bir sohbet ettik. Kendisi gıda ve süt ürünleri ile iç içe bir insan olduğundan bu konulardaki bilgisinden şüphe etmiyorum. Ondan aldığım bilgiler ışığında yazıyorum.

Çevremizdeki insanların genellikle düştüğü bir yanılgıdan bahsediyordu. Örneğin gittim kutuda bir peynir aldım. Üzerinde son kullanma tarihi olarak 20 Aralık 2011 yazıyor. Alıyorum, geliyorum, kutuyu açıyorum kullanıyorum, ertesi gün ve sonraki gün vs vs.  Bir gün bir bakıyorum son kullanma tarihi gelmeden peynir bozulmuş, küflenmiş, kokuyor vs. Eee diyorum, daha var ama 20 Aralık’a? Neler oluyor böyle? Ne biçim bir firma bu? Kazıklandım, kandırıldım vs. Firmaya şikayet uçuyor.. Firmadan cevap geliyor:

– Beyefendi, hanımefendi. Bakın bu türde ürünlerin üzerinde yazan son kullanma tarihi ürün kapalı kutusunda ve uygun sıcaklıkta muhafaza edildiği sürece geçerlidir. Siz ürünü aldınız eve gittiniz. Ben ne bileyim ürünü açıp sıcak bir odada bırakmadığınızı? İçine sağda solda duran çatalı, kaşığı, bıçağı daldırıyorsunuz, hâliyle bakteriler fink atacaktır kutu içinde. Pazar günü 3 saat kahvaltı yapıyorsunuz ürün sofrada duruyor ve bunun gibi bir dolu olay. Ben şimdi 20 Aralık’a kadar sağlam kalır diye nasıl bir garanti verebilirim ki size? Lütfen kutunun üzerine daha dikkatli okuyalım ve mantıklı olalım.

Tabii şirket bu dille yazmıyor ama çerçeve bu. Aynı konuyu bugün hiddetle anlatan, sayıp söven karşı komşuma olayı bu şekilde izah ettiğimde, kadın bir an durup kaldı karşımda. Bu örnekler potada eritildi, süzgeçten geçirildi ve jeton düştü, sustu. Hak verdi. Bu şekilde nice aktif mutfak ve gıda kullanıcısı insan bile düşünmeyebiliyor böyle bir açıdan. Birçok ürün için geçerli tabii bu. Sadece peyniri, yoğurdu düşünmemek lâzım. Bazı ürünleri dolapta bile olsa uzun süre bekletmek pek hayrımıza olmayabiliyor. Böyle işte..  Haydi afiyet olsun yedikleriniz..



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir