Dondurma!
Günlerden bir gün Bostanlı tarafında yürürken dondurma yiyelim istedik. Bravo Pastanesi‘nin dondurma çeşitleri önünden her geçerken ilgimizi çekerdi. O gün gidip almak nasip oldu işte.
İki ayrı buzdolabı içindeki onlarca çeşit içinde kaybolmuşken menekşeli dondurma bana “geeel geeel” dedi. Aaaa aaaa dedim, nasıl yaaa?! Gerçekten menekşeli dondurma mı bu?!? Nasıl çekti kendine, nasıl çekti anlatamam. Mor çekiyor işte yapabileceğim bir şey yok! 🙂 Derken yanındaki yaban mersinliyi ve big babollu dondurmaları gördüm. Dibim düştü, çenem kaldırıma indi.. Şaka mı yapıyorsunnn yeaaa dedim içimden. Menekşeliyi gözüm kapalı seçmiştim hemen. Yanına da Big Babolluyu aldım. Evet resmen ağzımda pembe Big Babol çiğniyormuşçasına bir tat verdi. Pek lezizdi efendim. Olur da görürseniz tatmadan geçmeyin.
Ancak benim asıl derdim menekşeli olandı tabii ki.. İstanbul’da da İzmir’de de yapanını görmemiştim hiç. Görevli kadın, “Naneyle yapılıyor yalnız bilgi vermiş olayım” dedi. ‘Allah Allah’ dedim, ‘menekşe ve nane ne alaka acaba?’ Bu iç ses, mimiklere nasıl yansıdıysa, kadıncağız, “İsterseniz tadımlık bir vereyim bakın sonra karar verin” dedi. Afferim helâl olsun dedim, böyle satıcı her yerde bulunmuyor. Ağzıma bir attım, evet bir nane tadı aldım derinlerden ancak resmen Violet şurubu dondurma olarak damağımdaydı. Nasıl bir mutluluk, nasıl bir keyif var ya.. Çok sevindim.. Yerken kendimden geçtim, başka dünyalara gittim.
“Nasıl yapılıyor peki? Çiçekleri nereden buldunuz?” dedim.
“Özel yetiştirilen kokulu menekşelerden yapılıyor?” dedi. İçimden ‘Aman sakızlı nasıl yapılıyor desem, onu da özel üretiyoruz diyecekti zaten’ şeklinde düşünürken,
“İsterseniz bir gün mutfağımızı gezdirebiliriz” dedi kadın. Gözüm parladı, “Tabii tabii çok mutlu olurum, şahane olur” diye atladım. En kısa zamanda bir ziyaret etmek istiyorum bakalım. Yalnız pastanenin diğer dondurmaları da acayip leziz hatta geçen yıl bir de pastasını yemiştiko da pek nefisti. Yolunuz düşerse es geçmeyin bence.
Mor dondurma yaa çok güzel ehehe…
Bu nasıl bir anlatıştır, atlayıp İzmir’e gelecektim nerdeyse =):::: Yapma etme eyleme, mutfağa girmesende olur, daha kapıdan girişinle mest olduk, mutfağı düşünemiyorum bile 😀
Eline sağlık bu arada, çok lezzetli bir yazı olmuş 🙂
Beklerim İzmir’e valla 🙂 Bugün gittim yine aldım, dayanamadım eheh.. Bugün de yaban mersinliyi denedim.. Cidden çok başarılı.. Her gittiğimde yeni bir tane 😀 Toplayın çinguları gelin bence 🙂
ah ben nerelere gidem, nasıl edem… bu post’tan sonra ben nasıl eski halime dönerim diabolocum?! canım fecii çekti… bir gün izmir’e gelirsem bana bu dondurmadan ısmarlar mısın? 😉
tabii ki ısmarlarım hikaurucum ne demek.. yeter ki sen gel bu taraflara 🙂 ama eminim oralarda da böyle güzel dondurmalar vardır.. hatta daha bile çeşitli olabilir, öyle değil mi?
yok yau buraların dondurması pek kötü oluyo maalesef 🙁 çikolataları da öyle esasen; ama Allah’tan Lindt falan var, İsviçre’den ithal çikolatalarla idare ediyoruz 🙂 çinguları toplayıp gelelim hakkaten 😀
bi de seni mim’ledim diabolo’cum (bu arada sana diabolo derken yanlışlıkla diablo yazıcam diye korkuyorum! şeytan demek, malumunuz 😀 😀 ) eski ve acıklı türk filmlerinden bahsediyoruz 🙂 sen de yazarsın, olur mu? 😉
diabolo da diablo’dan çok farklı bir anlama gelmiyor hani 🙂 dert değil hiç bence..
ilk kez mimleniyorum sanırım.. diabolo dünyasında bir ilk 🙂 ben hemencik yazamam ama şimdi işe gideceğim taa pazar gece döneceğim.. o sebeple gecikmeli bir yazıl olur hikarucum, kusuruma bakmayasın..
haydi dondurma yemeye bekliyorum sizii..