Ter Kokusu

Uyarı: Lütfen yazının altına eklediğim düzeltmeleri dikkate alarak okuyunuz. 

Vücudun doğal boşaltım sistemi ter fakat malumunuz kötü kokabilen bir şey. Hele yaz zamanı falan otobüslerde vs. hiç çekilmiyor. Midem bulanıyor binmek dahi istemiyorum otobüslere.  Yani yurdum toprakları sabun açısından son derece zengin bir memleket, herkes parfümler bilmem neler alacak durumda değilse bile, mis gibi sabunlar var işte. Zahmet edip iki dakika ayırmaya bakıyor. Herkes kokusuzca gezebilir yani.

Ben kendi yöntemlerimi yazacağım aşağıda. Çok uzun zamandır da çok rahat ve mutluyum. Gördüğüme de hemen anlatıyorum. Paylaşalım güzelleşelim 🙂

Deotak’ı kullanmaya başladığımdan beri acayip mutlu, memnun ve kötü kokusuz dolaşan bir insanım. Yıllar oldu çok rahatım. Hatta en son ne zaman deodorant aldığımızı bile hatırlamam ben.

Deotak, terleyen bölgeye sürülen bir krem. Terlemeye engel değil, gözenekleri kapatmıyor, sadece teriniz kötü kokmuyor.

Banyodan sonra elinize azıcık alıp koltuk altınıza iyice sürüyorsunuz ve sonra rahatsınız, mis!. Üzerinde yazdığına göre 7 gün boyunca etkili ve banyo yapsanız dahi bu etki kaybolmuyor. Ben böyle yapmıyorum. Her banyodan sonra kullanıyorum. Bu da haftada 2-3 güne tekabül ediyor.

Eczanelerde, büyük marketlerde falan satılıyor. Fiyatı da 7-10 arası değişiyor. Ve kesinlikle değiyor. Deodoranttan kat be kat daha uygun oluyor fiyatı. Aylarca kullanıyorsunuz. 1-2 aydan bahsetmiyorum ayrıca, 8-10 aya kadar yolu var. Hem çeşitli kokuları mevcut. Dilediğinizi seçersiniz. Diğer günler için de koltuk altı için şu mumlu sticklerden kullanıyorum. Üzerime de parfüm.

Bunun nasıl işe yaradığını 1 hafta kullanamadığımda anladım. Hatta o hafta piyasada pek bulamamıştım. Kaldıracaklar, üretmiyorlar dendi. Panikle her bulduğumu almış, depo yapmıştım. Şimdi yine her yerde var 🙂 Daha önce olmayan yerlerde bile satılıyor. Piyasadan kalkmamalı böyle bir ürün zaten. Ayıp olur!

Kesinlikle ve şiddetle tavsiye ediyorum.

Bu Deotak’ın dışında tavsiye edebileceğim diğer bir ürün de Nena Jolie Fresh. Bu da acayip bir şey. Doğal kokusuz kristal olarak tanıtılıyor.  Paraben, zirkonyum, aluminyum klorohidrat, klorohidroksit gibi kimyasallar içermiyor. Terleyen bölge üzerinde mineral tabaka oluşturarak koku ve bakteriyi önlüyormuş. Bu kimyasal kısmı ayrıntılı olarak bilemem elbet. Neyse bu ürünün bir tanesi 18 ay kadar kullanılabiliyor. Fiyatı da ben iki yıl önce aldığımda 10 lira idi, geçen gördüm 15’e satıyordu eczane. Ama resmen kullan kullan bitmiyor, çok bereketli. İki yıldır aynı ürün var elimde işte.  Kullandığını bildiğim kişilerde de durum aynı. 

Bunu jolie fresh’i de banyodan sonra sürüyorsunuz fakat 24 saat etkili. Ertesi gün yine süreceksiniz. Sürerken de ya bu kristal ürünün ucunu ya da süreceğiniz bölgeyi biraz ıslatıyorsunuz, öyle sürüyorsunuz.

Ve sadece koltuk altı değil, ayak ve genital bölge için de uygulanabiliyor. 

Kıyafette iz, koku ıvır zıvır da söz konusu değil. Dedim ya bizim eve deodorant ve türevleri girmez oldu. Herkes bunları kullanıyor ve son derece memnun.

Sprey deodorantlardan çok daha etkili buluyorum. Fiyat açısından da çok daha kârlı bir iş yapmış oluyorsunuz hem. Epey ekonomik oluyor. Bir kere rahat edince dönemiyor insan.

Reklam gibi oldu yazdıklarım belki ama yazın gerçekten bunalıyorum ben bu işten. Jojoba özlü, aloaveralı vs. kokmak zorunda değiller ama kötü de kokmamalılar. Hacı Şakir banyo sabunları hâlâ severek kullandığım sabunlardır benim. Misler gibi oluyorsunuz.

Bu da Jolie Fresh: http://www.nenaj.com/

Yıllar sonra gelen düzenlemeler:

Bu ürünleri kullanmaktan memnundum fakat o zamanlar bu işin kimyasal kısmına o kadar dikkat etmiyordum. İçindeki maddelerin ne kadar zararlı/yararlı olduğuna dair bilgim kısıtlıydı. Nedense üzerine çok da düşmüyordum. Bilgilendikçe ürünlerdeki maddelere daha dikkat eder oldum.  Hem kendi sağlığım hem doğa için. Bu konudaki geç bilinçlenmemden ötürü kendime kızıyorum. Ürünlerin içindeki maddelerin haricinde hayvanlar üzerinde test yapılıp yapılmadığına bakıyorum, cruelty free ürünleri almayı tercih ediyorum.

Etken maddelere gelince; örneğin deodorantlarda koku giderici olarak alüminyum bileşenleri sıkça kullanılıyor. Alüminyum emilerek vücutta birikiyor. Nice hastalıkla ilişkilendiriliyor.
Keza parabenler. Artık ürünlerin üzerine paraben içerip içermediğini belirten etiketler görmek mümkün.
Antibakteriyel olarak kullanılan trikolosan uzak durmamız için bas bas bağırılan ürünlerden. Sabun, el temizleme jelleri, deodorant ürünlerinde sıklıkla kullanılıyor. İyi kötü her bakteriye etki ettiğinden vücudumuzun bağışıklık sistemi de ciddi şekilde etkilediği söyleniyor. İnsan bakterilerden oluşan varlık demekse, antibakteriyel ürün anti-insan ürünü olarak değerlendirilebilir, şeklinde açıklıyor işin uzmanları.

Ve bunlar sprey deodorantlarda, kremlerde, Deotak benzeri ter önleyici, ter kokusu gidericilerde, mumlu ya da roll-on koltukaltı deodorantlarında ve benzeri birçok üründe bolca kullanılıyor. Biz de bu toksik maddeleri alıp derimize sürerek doğrudan kana karışacak şekilde uygulamakla, olabilecek en kötü şeylerden birini yapıyoruz.

Bu maddeler bahsedilebileceklerin sadece çok az bir kısmı. Daha nice madde ve ürün var.

Bu maddelerin uzun vadeli etkilerinin, zararlarının farkına varınca kullandığım ürünlere fazlasıyla dikkat eder oldum. Ailece bu ürünleri artık mümkün olduğunca kullanmamaya özen gösteriyoruz, satın almıyoruz, eve sokmuyoruz. Çok daha doğal olan ya da bu maddeleri büyük ölçüde içermeyen ürünleri tercih ediyoruz. Ev temizlik ürünlerinde de aynı hassasiyeti gösteriyoruz.

Ben de her ne kadar düzeltmede geç kalsam da yukarıda vakt-i zamanında ballandıra ballandıra anlattığım ürünler hakkındaki tazelenmiş görüşlerimi belirtmek istedim. İbret olarak da yukarıdaki yazıyı değiştirmedim.

ALÜMİNYUM ve İNSAN:

http://tip.baskent.edu.tr/egitim/mezuniyetoncesi/calismagrp/ogrsmpzsnm13/13.P1.pdf



8 thoughts on “Ter Kokusu”

  • kesinlikle katılıyorum bana doktor önermişti lisede ve inanılmaz güzel bir şey ter kokmamak ve bunu dert etmemek

  • Merhaba bende elimden geldiğince temiz içerikli ürünleri tercih ederim o yüzden Jolie fresh dikkatimi çekti ama sonra yazdığınız yazıda sanırım Jolie fresh adlı ürünü de katarak yorum yaptığınız için aklım karıştı uzun vadede zararını mı gördünüz yada öyle bir duyum mu aldınız merak ettim görüşünüzü paylaşırsanız sevinirim şimdiden teşekkür ederim

    • Merhaba,

      Aslında yazarken onu ayrı tutmalıydım. Şu an yaşadığım yerde uzun süre nispeten temiz içerikli herhangi bir ürün bulamayınca o tür alışverişi toptan kesmiştim. Deotak’ı ya da benzer başka bir ürünü artık kullanmıyorum, yazarken aklım daha ziyade ona odaklanmış, Jolie Fresh araya kaynamış. Şahsen Jolie Fresh’in gözle görülür herhangi bir zararını görmedim, bir yerden de kötü bir şey okumadım ama özellikle onu araştırmadım da. Uzun vadeli durumunu diğer ürünler gibi elbette bilemiyorum. Almam gerektiğinde yine ona ya da ona benzer bir ürüne yönelirim sanırım. Hatta bir ara Gratislerde bulunan All-Free diye bir ürün vardı hem cruelty-free hem de görece az kimyasallı bir üründü, şimdi eskisi kadar sık göremiyorum ama bulduğum zamanlarda onu da alıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir