Son yazıdan bu yana bir hayli zaman geçti, artık Çok Klasik Oldu Be! demenin zamanı geldi 😉 Bu yazıda geçen iki eser de Johann Strauss II’ye ait. Kendisi “Johann Baptist Strauss”, ” Johann Strauss”, “Jr.”, “the Younger”, “the Son” isimleri ile de anılıyormuş, tamamiyle wikipedia’nın yalancısıyım. …
Ceplerimizin, çantalarımızın içlerine koyduğumuz kulaklık kablolarına 465618 farklı şekilde düğüm atabildiğini hepimiz biliyoruz. Bugüne dek cep cini dediğimiz ne olduğunu bilmediğimiz varlıkların yaptığını düşünürken bilimadamları bu konuda acayip deneyler yapmışlar. Buyurun inceleyin efenim: http://www.pnas.org/content/104/42/16432.full 3415 deney yapıyorlar, bu deneylerde oluşan düğümleri 120 sınıfa ayırıyorlar ve en …
Aslında bu yazıya başlarken yine bir şarkıdan bahsetmeyi düşünüyordum, taa ki şarkının hangi çizgi filmde kullanıldığını youtube’de aratana kadar. Serinin bir önceki yazısında bahsettiğim, klasik müziklerin çocuklara çizgi filmlerle tanıtılması meğer ne kadar eskiye dayanıyormuş onun farkına vardım. Söz konusu çizgi film 1929 tarihli siyah beyaz bir …
Serimizin ikinci yazısıyla beraberiz. The Barber of Seville aslında çoğunuzun oldukça iyi bildiği bir eser. Bugs Bunny’nin Elmer’ı traş ettiği bir sahne vardır, traş köpüğü ve meyvelerle Elmer’ın kafasında mükemmel bir çalışma yapar Bugs, işte o sahnede arkada çalar. Hatta çizgi filmin o bölümünün adı …
