Tomurcuk Gül Kurusu

Uzun zamandan beri almak istediğim fakat sürekli ertelediğim bir şeydi bu gül kurusu. Geçtiğimiz yıl bir arkadaşımın evinde içtiğim çayda keşfettim. “Çay ne güzel kokuyor ya, ne koydun?” dedim. “Gül kurusu” dedi, gösterdi.

Gülün en minik tomurcuklarını alıp kurutmuşlar. Büyüklerinden olmuyor mu acaba? Bu küçük hâlleriyle pek sevimli görünüyorlardı. Fotoğrafta da görüyorsunuz zaten. Yoksa gül katili miyim ben? 🙁

“Arifoğlu gibi yerlerde satılıyor al biraz dene” dedi. İşte ha aldım ha alacağım derken mevsimler geçti ve soğuğun çaktırmadan vurduğu Mart ayının bu yeni günlerinde nihayet gidip 50 gramcık kadar alabildim. Gurur duyuyorum kendimle. Kilosunun 100 liradan fazla olduğunu tahmin etmemiştim zira (Yuh!).

Neyse eve gelip, normal demlediğim çayın içine 2 adet tomurcuğu atıverdim. Demlenirken şiştiler biraz, renkleri de soldu bir hayli. Bardağa koyarken kokusu geliyordu burnuma. Eneem bir güzel oldu, bir güzel oldu… Çayın tüm havası değişti, mis gibi bir koku, hafiften aromalı bir tat. Bayıldım valla. Arkadaşın evinde içtiğimden beri tadı damağımdaydı, rahata erdim. Şimdi tek başına demlendiğinde nasıl olur onu merak ediyorum. Bir bardak kadar da onu deneyeceğim. Umarım çok güzel olmuyordur, yoksa o kadar paraya sürekli alabileceğimi sanmıyorum 🙂

Çayla aranız iyiyse, değişik aromalara da açığım diyorsanız mutlaka bir deneyin derim.