Şu Sıralar..

Şu sıralar en çok sevdiğim abur cubur Maretti Bruschette. Çalışırken yemek için şirketin oradaki benzinlikte gördüm ilk. Paketiyle falan pek cazip görünüyordu. Karışık sebzelisini (Mixed Vegetables )aldım. Bittiğine nasıl üzüldüm anlatamam. Çok leziz bir yiyecek kesinlikle. Birini ağzıma atıyorum diğerini istiyorum. Fotoğraflarda gördüğünüz üzere minik ekmek dilimi şeklindeler.

Benzinlikteki stok bitince sağda solda arandım ama pek göremedim. Daha sonra Rossmann ve Gratis‘lerde buldum. Şimdi sırf onu almak için gidiyorum bazen bu dükkanlara.

Karışık sebze dışında peynirlisi, domatesli zeytinlisi var ama denemedim onları. Sevdiğim türünden gidiyorum şimdilik. Cips, çerez ve benzeri atıştırmalıklar karşısında çok iyi bir seçenek bence. Şiddetle tavsiye ediyorum.

Şu sıralar en çok sevdiğim içecek ise Dimes Buzz Ekşi Elma..

Normalde elma suyuyla çok sıkı fıkı değildir aram. Geçen gün buzdolabında gördüm. Başka da içecek bir şey yoktu, koydum bir bardak. Normal elma suyu gibi şeffaf koyu sarı renkte değil, çok çok hafif yeşilimsi sarımsı şeffaf bir rengi var.

Ekşiliği çok kıvamında olmuş benim için. Bayıldım doğrusu. Tam yaz içeceği. Migros’a Kipa’ya falan gittiğimde alacağım bir kaç tane dursun 🙂

Yiyecek içecek haricinde şu sıralar fırsat buldukça okuyabildiğim kitap Tam Benim Tipim. Simon Garfield yazmış.

Ön ve arka kapaklarında da belirtildiği üzere bir font kitabı kendisi. Yazı tipleri ile ilgileniyorsanız çok beğeneceğiniz bir kitap olacaktır, aksi hâlde ‘bu ne yaaa?!’ deyip bırakabilirsiniz bir çırpıda. Vaktim olursa daha ayrıntılı bir inceleme yapmayı isterim esasen ama şu an pek uygun değil ne yazık ki..

Ancak anlatım itibarıyla parça parça okunabilecek gayet güzel bir başucu kitabı olabilir. Sürükleyici bir bağlayıcılığı ya da bağlantılı konuları yok. Şu anki yaşam tarzıma cuk diye oturuyor bu yönüyle. Feribotta, durakta, beş on dakikalık bir boş anımda bile çıkarıp okuyabiliyorum rahatlıkla.

Vakt-i zamanında yazmış olduğum tezde de değindiğim konuları görmek okumak, hikâyelerini öğrenmek cidden çok keyifli. Yazı karakterleri birer canlı varlık olup gözünüzün önünde hareketleniveriyor adeta. Gözünün gördüğüne bir başka gözle bakıyorsun ister istemez. Yazı ve matbaanın gelişimi, karakterlerin günümüze gelişi, bilgisayarlara yerleşmesi, biçimlerinin özelliği, yorumu.. Keşke tez yazdığım sıralarda çıksaydı da hem kaynak, hem de burun kıvıranlara kapak olsaydı. 🙂

Yukarıda verdiğim linkten arka kapak yazısını da inceleyebilirsiniz.



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir